Avukatımız Selahattin Par’in malpraktis durumlar hakkında konuşmasını Hilal TV’de Adim Adim ilk yardim’in programında canlı yayın olarak 16 Ocak 2018’de yayınlandı.

 Av. Selahattin Par  Hilal TV’de, Adim adim ilk yardim programınında Malpraktis konusuyla ilgili özetle şunları dile getirdi;

Hem hastane ,hem doktor hemde hasta vekili olarak bir çok davada yer almamız sebebiyle tarafımıza hasta tarafından gelen temel iki şikayet bulunmaktadır. 1. Doktor yanlış tedavi  uyguladı veya doktor yanlış müdahale etti 2. Doktor bizi aydınlatmadı veya doktor bizi düzenli kontrol etmedi ihmal etti şeklindedir.

MALPRAKTIS nedir?

Kısaca, tıbbi uygulama hatalar olarak tanımlıyoruz. Bir başka ifadeyle, hekim tarafından, sağlık çalışanların tarafından, hastalara tedavi esnasında yeteri kadar bilgi birikimi/açıklama veya uygulama esnasında, normalin (olması gerekenin) dışında, bilgi eksiklik, tercümesizlik ve uygulama hatasından kaynaklanan durumlarda, malpraktislar oluşuyor.

Bu durumlarda, hastalara veya hasta yakınlara (çünkü tedavi uygulama esnasında hasta pek fazla kendinde olmadığı için, refakat eden kişilere, bu sorumluluk ortaya çıkıyor) tavsiyemiz ‘daha bilinçli ve bilgili olmaları’ gerekiyor.

Öncelikle, hasta yakini, hekim muayene esnasında yapılacak tedaviyle ilgili neyin ne olduğunu sorgulaması gerekiyor.

Hekimin en önemli yükümlülüklerinden biri ‘aydınlatma yükümlülüğü’ dur.

Hekimin aydınlatmayla ilgili noksanlık olduğunda, tedavi sonucunda, hasta başka beklentilere gidiyor ve başka beklentilere gittiği için, hasta ‘doktor hatası’ olan şikayetlerle dava açıyor.

Ayni zamanda hekim vekilliği yapan avukatımız hekimler acısından da şu tespitleri  yapmıştır; 

Hastalar her rahatsızlığına acilde çözüm bulmaya çalışıyorlar halbuki acil servis aslında sadece acil vakalar için yani müdahale edilemediğinde o kişinin hayati fonksiyonları kaybetme durumlardan oluştuğu durumlarda müracaat edilmelidir.

Aynı zamanda hastane vekili de olan avukatımız hastaneler açısından da şu tespiti yapmıştır;

Sağlık Bakanlığı ve Çevre Sosyal Güvenlik  Bakanlığınının yönetmelikleri ve uygulamaları arasında çelişkiler bulunduğunu idiaa etmiştir. Çelişkilerden en önemli olanı ise  Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanımızın : ‘acil kapısına gelen herkese bakmak zorundasınız’ cümlesine karşın   Çevre Sosyal Güvenlik Bakanlığının  ‘acil gelen  kişi acil olmadıgında, acil olarak muayene edilemez ve tedavi uygulanmaz  denmektedir.  Bu da hastanelerin iki arada bir derede kalmasına neden olmaktadır. Çünkü; hastane , hastayada baktığı zaman vermiş olduğu hizmetin parasını alamıyor ve üstelik acil olmayan birine acilden tedavi uyguladığı için SGK’ya ceza ödemek zorunda kalıyor.  Muayene etmediğinde ise Sağlık Bakanlığının acile gelen herkesi tedavi etmek zorundasın hükmü ile karşı karşıya kalıyor.

Bu durumda iş biraz da bizim vatandaşımıza kalıyor, vatandaşlarımıza tavsiyemiz duyarlı bir vatandaş gibi davranarak normal poliklinik hastalıklarına ilişkin olarak normal polikliniklere gidip tedavi görmeleri, böylelikle de acilde yer alan doktorlarımızı meşgül etmeyeceklerinden  asıl acil hastaların tedavilerine ulaşmasında da katkı sağlamış olacaklardır.

Bir hasta veya hasta yakini hekime gittiğinde, aşağıda belirtimiz hususları dikkate alınması gerekir:

Bir Hekim, zorunlu olarak,

– hastayı muayene etmesi lazım    

– hastalığı teşhis etmesi lazım

– uygulanacağı tedavileri söylemesi gerekiyor ve hangi sonuçlar, riskler veya neticeler meydana gelebileceğini açık ve net belirtmesi lazım.

 Ikinci hususta; vatandaş onan formları imzalamadan önce mutlaka okunmasını tavsiye ediyoruz ve anlamadığı veya bilmediği bir konu varsa hekimden sormalı çünkü o formlar aslında doktorlar kendileri güven altına almak ve dava yolunu kısıtlamak için imzalanıyorlar ki sorumluluktan kaçabilsinler . Onun imzalamakların gerekçesi aslında, doktor, ‘ben bu hastaya hastalığını anlattım, uygulayacağım tedavileri,  ve bütün komplikasyon sonuçlarını izah ettim hastada bunu kabul ettiğini’  imzasını alıyor.

SONUÇ OLARAK, Vatandaş hastaneye gittiğinde sükunetli davranması ve sakinliğinin korunması ve bunun yanında birazda  bilinçli olmalıdır.  Bu sükunet ve bilinçli hal bir çok  sorunun çözüme kavuşmasın katkida bulunacaktır.