Teknolojideki gelişmeler günbegün hayatın her alanını dönüştürmekte olup bu dönüşümün kaçınılmaz sonucu olarak sözleşme kurma biçimlerinde de klasik sözleşmeler hukukundan ayrı ve yeni bir usul cereyan etmektedir.

1990’lı yıllarda geleneksel sözleşmelerin günün ihtiyaçlarına cevap veremediğini dile getirerek yazılımın daha hızlı ve güvenilir olduğunu ifade eden Nick Szabo ilk kez akıllı sözleşme kavramını ortaya atmıştır.[1] Akıllı sözleşme, bir sözleşmeye ilişkin tüm şartlara haiz olup herhangi bir aracı olmaksızın edimin ifasını sağlayan teknoloji temelli yeni bir sözleşme biçimidir. Dışarıdan müdahalenin çok zor olduğu diğer bir deyişle değiştirilemez niteliğiyle akıllı sözleşme, şeffaflığın yanı sıra işlem güvenliğini de sağlamaktadır.

22.12.2023 tarihli AB Resmi Gazetesi’nde yayınlanan ve 12.09.2025 tarihinde yürürlüğe girecek olan AB Veri Kanununda akıllı sözleşmeler;

“bir sözleşmenin veya bunun bir kısmının kendi kendine icrası için kullanılan, bir dizi elektronik veri kaydı kullanan ve bunların bütünlüğünü ve kronolojik sıralamalarının doğruluğunu sağlayan bir bilgisayar programı”[2] şeklinde tanımlanmaktadır.

Örneğin; bir romanı e-kitap olarak satın alan alıcı yapılan satış sözleşmesiyle satış bedelini ödemeyi, satıcı ise kitabı alıcıya göndermeyi taahhüt eder. Ancak satıcının alıcı tarafından satış bedeli ödenmesine rağmen kitabı alıcının kullanımına sunmaması ihtimal dahilindedir. Karşı tarafın borcunu ifa etmemesi riskini ortadan kaldıran akıllı sözleşmeler, herhangi bir aracıya veya onaya ihtiyaç duymaksızın satış bedelini ödemesi halinde kitabı otomatik olarak alıcının kullanıma sunar.

Sıklıkla verilen diğer bir örnek ise, bir ürünün bedelinin hazneye yerleştirilmesinin ardından alıcı tarafından verilen komut ile otomatların ilgili ürünü alıcıya vermesidir. Dikkat edilirse burada klasik anlamda satış sözleşmesinden farklı olarak edimi ifa eden satıcı değildir. Alıcının satış bedelini ödemesiyle birlikte datanın sözleşmeye ilişkin tüm hükümleri ihtiva eden kodları harekete geçirmesiyle satıcının onayı gerekmeksizin ürünün teslimine ilişkin edim yerine getirilmektedir.

Her iki örnekte de görüleceği üzere akıllı sözleşmeler, bir tarafın sözleşmeden doğan borcunu ifa etmesi halinde diğer tarafın borcunu otomatik olarak yerine getirmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla edimin yerine getirilmemesi söz konusu olamayacağından akıllı sözleşmeler, borcun yerine getirilmemesi halinde cebri icra yoluyla edimin ifasını sağlayan İcra Hukuku hükümlerinin uygulanma imkânı bulamayacağı yeni bir alandır.

Diğer yandan akıllı sözleşmeler devletlerin zor kullanma gücünü de borcun ifası bakımından ortadan kaldıracak niteliktedir. Öyle ki otomatik olarak borcun ifasını sağlayan akıllı sözleşmeler, devletin zor kullanma gücünün yerini almaktadır. Dolayısıyla devletler edimin ifasında zor kullanma gücüne sahip aracılar olarak akıllı sözleşmeye dayalı herhangi bir işlemde bu yetkisini kullanamayacaktır. Bu yönüyle akıllı sözleşmeler İcra Hukuku alanında istisna teşkil edecek niteliktedir.

Herhangi bir otoriteye bağlı olmaksızın işleyen ve bir dizi otomatik koddan oluşan akıllı sözleşmeler, gün geçtikçe daha fazla işlemin esasını teşkil edeceğinin sinyalini şimdiden vermektedir. Ayni hak tesisinde geçerlilik koşulu olarak karşımıza çıkan tapu sicilleri, araç tescil sicilleri ile marka ve patent sicili kayıtlarının yakın bir gelecekte blok zincir üzerinde tutulması öngörülmektedir.[3] Dolayısıyla akıllı sözleşmeler, işlemi tesis etme biçimimizi dönüştürmesinin yanı sıra kamu kurumları ve noter gibi güvenilir üçüncü kişilere ihtiyaç olmaksızın taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde ayni hak tesisini mümkün kılacaktır.

Aracıları ortadan kaldırmasının dışında bir sözleşmenin hazırlanması aşamasındaki avukat, noter masraflarını ortadan kaldırdığından akıllı sözleşme maliyetsiz olmasıyla da avantaj sağlamaktadır. Ayrıca sözleşmeye ilişkin belgeler otomatik olarak sistemdeki kodlar üzerinden üretileceğinden zamandan da tasarruf sağlar. Diğer yandan değiştirilemez kodlarla işlemin tesisini sağladığından akıllı sözleşmeler güvenlidir.

Akıllı sözleşmelerin en belirgin özelliği değiştirilemez niteliğidir. Akıllı sözleşmelerde koda yerleştirilen her ne ise icra edilen de odur. Kural olarak işlemin geri alınması veyahut blokların değiştirilmesi mümkün değildir. Ancak koda yüklenen bilgi hatalı olabilir veya kodun kendisinde hata olabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında ortaya çıkan ihtilafın çözümü için yargı yoluna müracaat edilebilir. Belirtmek gerekir ki yargı yoluna başvurulduğunda akıllı sözleşme mahiyeti itibarıyla birbirini hiç tanımayan insanlar arasında sözleşme ilişkisi kurmaya elverişli olduğundan davalının kimliğinin bilinememesi ya da hangi ülke mahkemesinin yetkili olduğunun tespit edilememesi gibi sorunlarla karşılaşılabilir.[4]

Yargı yolunun işlevsel olmayışına karşın, akıllı sözleşme hükümleri arasına uyuşmazlık ortaya çıkması halinde sözleşmede değişiklik yapılmasını öngören veya sözleşmenin sona ermesinin yolunu açan düzenlemeler yapılabilir. İkinci olarak taraflar sözleşmeye üçüncü bir kişiyi dahil ederek akıllı sözleşmenin ifası için iki kişinin imzasını gerekli kılabilir. Böyle bir durumda ihtilaf çıkması halinde üçüncü kişinin lehine karar verdiği taraf doğrultusunda uyuşmazlık hallolur. Üçüncü olarak akıllı sözleşmelere kararlaştırılan durumlar meydana geldiği takdirde bağlantı kesme özelliği eklenebilir.[5]

Sonuç Yerine;

Görüldüğü üzere teknolojik gelişmelerle karşımıza ilk kez çıkan akıllı sözleşmeler, devleti ve diğer güvenilir üçüncü kişileri işlemlerde bir aracı olmaktan çıkarıp devletin küçülmesi gerektiği tezini savunan Neoliberal sisteminin varlığını pekiştirmektedir. Ayrıca henüz emekleme aşamasında olsa da sigorta sektöründen tedarik zinciri sektörüne kadar birçok alanda başvurulan bir usul olup gelecekte daha yaygın bir kullanıma sahip olacağı aşikâr olan akıllı sözleşmeler, gerek icra hukuku alanında gerekse ayni hakların tesisi noktasında hukuken aşina olmadığımız yeni uygulamaları beraberinde getirecektir. Henüz yeni bir gelişme olması nedeniyle hukuki uyuşmazlık olarak pek fazla örneğine rastlamadığımız akıllı sözleşmelere ilişkin gelecekte ortaya çıkacak uyuşmazlıklar çerçevesinde doktrinin ve yargı kararlarının oluşacağını öngörmek şimdiden mümkündür.


[1] Murat Güleç, FinTech İstanbul, Akıllı Sözleşme Nedir, Nasıl Çalışır, 2022,  https://fintechistanbul.org/2022/06/03/akilli-sozlesme-smart-contract-nedir-nasil-calisir/

[2] Regulation (EU) 2023/2854 of the European Parliament and of the Council of 13 December 2023 on harmonised rules on fair access to and use of data and amending Regulation (EU) 2017/2394 and Directive (EU) 2020/1828 (Data Act) https://eur-lex.europa.eu/eli/reg/2023/2854/oj

[3] Murat Güleç, FinTech İstanbul, Akıllı Sözleşme Nedir, Nasıl Çalışır, 2022,  https://fintechistanbul.org/2022/06/03/akilli-sozlesme-smart-contract-nedir-nasil-calisir/

[4] Aybüke Uzunpınar Tüfek, Akıllı Sözleşmelerde Esneklik İhtiyacı: Akıllı Sözleşmelerin Değiştirilmesi ve Sona Ermesi 2023, https://akillisozlesmeler.bilkent.edu.tr/2023/12/akilli-sozlesmelerde-esneklik-ihtiyaci-akilli-sozlesmelerin-degistirilmesi-ve-sona-ermesi/

[5] Aybüke Uzunpınar Tüfek, Akıllı Sözleşmelerde Esneklik İhtiyacı: Akıllı Sözleşmelerin Değiştirilmesi ve Sona Ermesi 2023, https://akillisozlesmeler.bilkent.edu.tr/2023/12/akilli-sozlesmelerde-esneklik-ihtiyaci-akilli-sozlesmelerin-degistirilmesi-ve-sona-ermesi/