
Profesyonel futbolcu ile kulüp arasındaki hukuki ilişki profesyonel futbolcu sözleşmesi ile kurulmaktadır. Profesyonel futbolcu sözleşmesi, profesyonel takım kurmasına izin verilen kulüpler ile amatör ya da profesyonel futbolcular arasında yapılan ve futbolcunun, futbol sporunu bir kulübe bağlı olarak, bir ücret karşılığında yapmayı yüklendiği, tarafların karşılıklı bazı haklara sahip olmasını ve borçlar altına girmesini öngören rızai bir sözleşme olarak tanımlana gelmektedir.
Öğretide, iş sözleşmesine paralel olarak, profesyonel futbolcu sözleşmesinin unsurları futbol faaliyetine katılma, bağımlılık, süreklilik ve ücret olarak zikredilmektedir. Profesyonel futbolcu sözleşmesi bakımından futbolcu, iş görülmesi karşılığı olarak futbol faaliyetine katılmayı kulübe taahhüt etmektedir. Futbol faaliyeti; futbol oynama, müsabakalarda forma giyme, antrenmanlara katılma, teknik ve taktik becerilerini geliştirme, kulüp tarafından verilen eğitimlere katılma, kulüp tarafından düzenlenen kamplara katılma gibi edimleri bir arada içeren, bu nedenle bir bütün olarak ele alınması gereken bir kavramdır. Diğer yandan, Profesyonel futbolcu, futbol faaliyetine katılma işini kulübe bağlı olarak ve kulübün talimatları doğrultusunda yerine getirmekle yükümlüdür. Futbolcu kulübün yönetimi gözetimi ve denetimi altında futbol oynamak, antrenmanlara çıkmak ve kendini futbol oynamaya hazırlamakla yükümlüdür. Futbolcunun kulübe olan bağımlılığı yalnızca bunlarla sınırlı değildir. Futbolcu, kulüp içinde hangi kıyafetleri giyeceği konularında dahi kulübe bağımlıdır. Ayrıca, Futbolcu ile tek bir maç veya birkaç maç için sözleşme yapılması mümkün değildir. Her ihtimalde sözleşme belirli bir süreye bağlanmaktadır ve sözleşme süresinin uzunluğu dikkate alınmaksızın futbolcu belirlenen süre içerisinde sürekli olarak emeğini kulübün talimatları doğrultusunda futbol faaliyetine özgülemekle yükümlüdür. Başka bir ifade ile, kararlaştırılan sözleşme süresi boyunca futbolcu sürekli edim yükümlülüğü altındadır. Diğer yandan, Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferi Talimatı’nın 21. maddesi Profesyonel futbolcu sözleşmelerinde ücret unsurunu belirlenmesi zorunlu unsur olarak ele almaktadır. Buna göre, ücret, sözleşmede belirlenmesi zorunlu olan ve futbolcuya aylık asgari ücret tutarının altında olmamak kaydıyla ödenen tutardır.
Bu çerçevede, öğretideki ağırlıklı görüş, Profesyonel futbolcu sözleşmesi hizmet (iş) sözleşmesi olarak nitelemektedir. Nitekim Yargıtay da profesyonel futbolcu sözleşmesini hizmet sözleşmesi olarak kabul etmektedir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 06.06.2016, Esas No. 2015/9000, Karar No. 2016/14293;
“Davacı futbolcu ile davalı spor kulübü arasında 02.02.2009 tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesi yapılmış …Taraflar arasındaki hukuki ilişki genel hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, buna dair TBK 408 maddesinde;” İşveren, iş görme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.”[2]
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 05.10.2015, Esas No. 2014/15655, Karar No. 2015/26568;
“Sporcular, kulüplerinin (işverenlerinin) gösterdiği yerlerde tespit edilmiş çalışma saatlerine tâbi olarak ve işverenin emir ve gözetimi altında antrenman ve müsabakalar yaptıkları ve karşılığında önceden kararlaştırılmış bir ücret aldıklarına göre, kulüpleri ile bağları iş sözleşmesine dayanmaktadır. Faaliyetin sporla ilgili oluşu sporcu ile kulüp arasındaki bağın iş ilişkisi sayılmasına engel oluşturmaz”.[3]
Hizmet sözleşmelerinin şekil şartına ilişkin olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 394/1. maddesinde; “Hizmet sözleşmesi, kanunda aksine bir hüküm olmadıkça özel bir şekle bağlı değildir.” Hükmüne yer verilmektedir. Ancak 5894 sayılı kanunun uygulanmasını öngördüğü FIFA kuralları ve yine 5894 sayılı kanunun verdiği yetki ile yürürlüğe konulan TFF talimatları, profesyonel futbolcu sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmasını şart koşmaktadır. Bu durumda Türk Borçlar Kanunu’nda belirtilen şekil serbestisine rağmen profesyonel futbolcu sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekle tabi olup olmadığı sorunu ortaya çıkmaktadır. Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferi Talimatı’nın 14. maddesi profesyonel futbolcunun bir kulüp adına tescil edilebilmesi ve lisans verilebilmesi için tek tip sözleşmenin varlığını aramaktadır;
(1) Profesyonel futbolcunun bir kulüp adına tescil edilebilmesi ve lisans verilebilmesi için aşağıdaki belgelerin kulüp tarafından TFF’ye sunulması zorunludur:
a) Taraflarınca imzalanan sözleşme (Sözleşmenin yabancı dilde sunulması halinde noter yeminli Türkçe çevirisi).
Geçmiş yıllarda TFF nezdinde yapılan yargılamalarda, yazılı şekilde yapılmayan profesyonel futbolcu sözleşmelerinin geçersiz olduğu ve/veya bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkları incelemeye TFF hukuk kurullarının yetkili olmadığına dair kararlar verilmiştir. Ancak daha sonra TFF Tahkim Kurulu, Türk Hukukundaki temel prensibin şekil serbestisi olduğunu, talimat hükümlerinin bunu değiştiremeyeceğini belirterek, profesyonel futbolcu sözleşmesinin kural olarak şekle tabi olmadığını kabul etmiştir.
Profesyonel futbolcu sözleşmeleri bakımından bu sözleşmelerden doğan haklar ve borçlar konusuna değinmek de yararlı olacaktır. Daha önce bahsedildiği üzere profesyonel futbolcu, futbol faaliyetine katılmayı bir meslek olarak icra etmektedir. Bu nedenle profesyonel futbolcu iş ilişkisinden kaynaklanan birtakım haklara sahip olduğu gibi aynı zamanda birtakım borçların da yükümlüsüdür.
Bu çerçevede, futbolcunun en temel edimi, iş görme borcudur. İş görme borcu en geniş anlamda futbol faaliyetine katılma yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük daha önce bahsedildiği üzere; müsabakalarda futbol oynanması, antrenmanlara katılma, eğitim çalışmalarına katılma, takım kampına katılma, takım toplantılarına katılma vb. gibi birçok farklı figürden oluşabilir. Futbolcudan sözleşme kapsamında futbol faaliyetine katılarak iş görme borcunu yerine getirmesi beklenir. Nitekim TFF tarafından hazırlanan tek tip profesyonel futbolcu sözleşmesinin Futbolcunun Yükümlülükleri başlıklı 5/b. maddesinde kullanılan “Kulübün, yurt içinde ve yurt dışında yapacağı tüm müsabakalara ve antrenmanlara katılmak.” ifadesi iş görme borcunun içeriğine yönelik bir maddedir. Futbolcunun iş görme edimini ağır şekilde ihlal etmesi sözleşmenin kulüp tarafından haklı nedenle feshine sebebiyet verebilir. Örneğin, futbolcunun maç kadrosunda bulunmasına rağmen katılım göstermemesi, antrenmanlara gelmemesi, antrenmanları sürekli olarak yarım bırakması gibi durumlar sözleşmenin haklı nedenle feshine zemin hazırlar niteliktedir.
Diğer yandan futbolcunun özen borcu da söz konusudur. Buna göre, futbolcunun performansı üst düzeyde olmalıdır.; TFF tarafından hazırlanmış tek tip profesyonel futbolcu sözleşmesinin futbolcunun yükümlülükleri başlıklı 5/f. Fıkrasında şu ifadelere yer verilmiştir; “Kulübün yer alacağı müsabakalarda oynayabilmek ve kendisinden beklenen verimi ortaya koyabilmek için özel hayatına ve sağlığına gerekli dikkat ve özeni göstermek”. Görüldüğü üzere işçinin yaptığı işi özenle yerine getirme borcu özel hayatına ve sağlığına gerekli özeni göstermek kadar geniş bir alana yayılmaktadır. Nitekim benzer şekilde FIFA tarafından yayımlanan 1171 numaralı Sirkülerin 5/2/a fıkrasına göre; futbolcu, takıma seçildiğinde, elinden geldiğinin en iyisini oynamalıdır. Sirkülerin 5/2/c fıkrasına göre ise; futbolcu sağlıklı bir yaşam ve yüksek standartta bir form sürdürmelidir.
Futbolcunun aynı zamanda sadakat yükümlülüğü de söz konusudur. Sadakat yükümlülüğü çerçevesinde rekabet etmeme borcu önem arz etmektedir. Profesyonel futbolcular bakımından rekabet yasağı kaydı; aynı ligde başka bir takımla sözleşme yapamama, aynı ligde belirli bazı takımlarla sözleşme yapamama şeklinde ortaya çıkabilir. Bu yöndeki kayıtların geçerliliği Türk Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde irdelenmelidir. Kanun’un rekabet yasağı kaydını düzenleyen 444 ve 447. maddeleri uyarınca; rekabet yasağı kaydının geçerli olabilmesi için birtakım şartlar öngörülmüştür. Buna göre; rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli sayılmaktadır. Bahsedilen geçerlilik şartlarının sağlanması, futbolcu ve kulüp arasındaki ilişki düşünüldüğünde imkansızdır. Bir futbolcunun, işverenin bir diğer ifadeyle kulübün üretim sırları hakkında bilgi sahibi olması veya müşteri çevresini ele geçirmesi gibi bir olgunun ortaya çıkması futbolun dinamikleri gereği mümkün değildir. Bu nedenlerle rekabet yasağının geçerli olması da mümkün olmayacaktır. Ayrıca sadakat yükümlülüğü kapsamında futbolcunun spor ahlakına uygun davranma borcu da mevcuttur. Buna göre, futbolcunun doping, şike, teşvik primi gibi etik olmayan yollara başvurması sadakat borcuna aykırılık teşkil edecektir.
Profesyonel futbolcunun en temel haklarından biri ise ücrettir. Profesyonel futbolcuyu amatör futbolcudan ayıran temel nokta futbol faaliyetini bir ücret karşılığında gerçekleştiriyor olmasıdır. Profesyonel futbolcunun iş ilişkisi bir hizmet sözleşmesi olan profesyonel futbolcu sözleşmesine dayanmakta ve kulübün ücret ödeme borcu da buradan kaynaklanmaktadır. Profesyonel futbolcuya ödeneceği kararlaştırılan ücretin net mi yoksa brüt mü olduğu sözleşmede kararlaştırılabilir. Ancak bu husus sözleşmede kararlaştırılmadıysa TFF içtihatlarında ücretin brüt olduğu belirtilmektedir.
[1] Bu çalışma şu yüksek lisans tezinden yararlanmak suretiyle hazırlanmıştır; Kızılkaya, Y. (2019). Profesyonel futbolcunun iş ilişkisinin sona ermesi (Master’s thesis, Bursa Uludag University (Turkey)).
[2] Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 06.06.2016, Esas No. 2015/9000, Karar No. 2016/14293.
[3] Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 05.10.2015, Esas No. 2014/15655, Karar No. 2015/26568.