Cinsiyete dayalı ayrımcılığın bir sonucu olarak toplumda tezahür eden kadına yönelik şiddet, Türkiye’de ve dünyada insan hakları ihlallerine kaynaklık eden önemli sorunlardan biridir. Bu yazıda kadınların maruz kaldıkları ve mağduru oldukları şiddet türlerinin neler olduğu, bu şiddet türlerinden birinin mağduru olunması halinde başvurulabilecek idari ve adli makamların hangileri olduğu, kadının ve aile içi şiddet halinde şiddete maruz kalan diğer bireylerin talep edebileceği önleyici ve koruyucu tedbirlerin neler olduğuna değinilecektir.

Fiziksel Şiddet

Fiziksel şiddet; başkasının vücut bütünlüğüne zarar veren, ona acı çektiren her türlü saldırıdır. Bireyin fiziksel olarak zarar görmesine neden olan her türlü eylemi kapsayan fiziksel şiddete, sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakılmak, töre ve namus cinayetleri örnek olarak gösterilebilir.[1] Ülke genelinde hayatının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete maruz kaldığını belirten kadınların oranı %36, son 12 ayda ise %8’dir. Başka bir ifadeyle, her 10 kadından yaklaşık dördü eşi veya birlikte olduğu erkeklerin fiziksel şiddetine maruz kalmıştır. 2008 yılında yapılan araştırma sonucuna göre bu oran %39’dur.[2]

Cinsel Şiddet

Cinsel şiddet, kadının cinsel ritüeldeki rolünün ona zorla ve baskı ile kendi özgür iradesi dışında kabul ettirilmesi sonucunda ortaya çıkan şiddettir.[3] Dünya Sağlık Örgütü, cinsel şiddeti “cinsel eylem gerçekleştirmek amacıyla girişim, istenmeyen cinsel içerikli konuşmalar, birini cinsel amaçlı kullanmak, mağdur ve fail arasındaki ilişkinin niteliğine bakmaksızın, ev ya da iş ortamında kişinin cinselliğine yönelik zorlayıcı yaptırımlar” olarak tanımlamaktadır. Türkiye genelinde evlenmiş kadınların %12’si yaşamının herhangi bir döneminde, %5’i ise son 12 ay içinde cinsel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. Cinsel şiddetin en fazla dile getirildiği bölge ise Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’dir. Evlenmiş kadınların %38’i yaşamlarının herhangi bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalmıştır.[4]

Psikolojik Şiddet

Kişinin ruhsal olarak yıpranmasına neden olan fiiller psikolojik şiddet olarak nitelendirilmektedir. Bu kapsamda; hakaret etmek, eve kapatmak, küçük düşürmek, lakap takmak, kadının nasıl giyineceği ve nereye gideceği, kimlerle görüşeceği konusunda baskı yapmak, öfkesini çocuklardan çıkarmak, çocuklarını göstermemekle tehdit etmek, silah göstermek gibi eylemler psikolojik şiddete maruz kalındığını göstermektedir.[5] Türkiye genelinde kadınların yaşamlarının herhangi bir döneminde maruz kaldıkları psikolojik şiddet %44, son 12 ayda ise %26’dır. Batı Anadolu ve Orta Anadolu bölgelerinde yaşayan kadınların yarısı, yaşamlarının herhangi bir döneminde psikolojik şiddete maruz kaldıklarını belirtmiştir. 2014 yılında gerçekleştirilen araştırma sonuçları 2008 araştırma sonuçları ile paralellik göstermektedir.[6]

Ekonomik Şiddet

Kadının ekonomik güçten mahrum bırakılarak yaşamını devam ettirememesine neden olan her türlü davranış ekonomik şiddet olarak tanımlanmaktadır. Kadının para harcamasının kısıtlanması, çalışmasına izin verilmemesi, zorla çalıştırılması, ekonomik konulardaki kararların erkek tarafından tek başına alınması, kadının parasının elinden alınması, iş yerinde olay yaratmak suretiyle kadının işten atılmasına neden olunması, kadının iş bulmasını kolaylaştırıcı becerilerinin geliştirilmesinin engellenmesi, ev ihtiyaçlarını karşılayacak maddi kaynaktan yoksun bırakılması, engelli kadını zorla dilendirme gibi birini kontrol etmek ya da cezalandırmak amacıyla ekonomik olarak sınırlamak için yapılan her türlü eylem ekonomik şiddetin göstergesidir.[7] Türkiye genelinde, bu davranışlardan en az birine, yaşamının herhangi bir döneminde maruz kalan kadınların oranı %30, son 12 ayda maruz kalan kadınların oranı ise %15’tir. Çalışmaya engel olma ya da bir işten ayrılmaya neden olma kadınlara yöneltilen ekonomik şiddet biçimleri arasında en fazla belirtilendir. Yaşamının herhangi bir döneminde kadınların dörtte biri, son 12 ayda ise kadınların onda biri ekonomik şiddete maruz kalmıştır.[8]

Israrlı Takip

Türkiye genelinde, her 10 kadından yaklaşık 3’ü en az bir kez ısrarlı takibe maruz kalmıştır. Bununla birlikte en yaygın ısrarlı takip biçimleri, sürekli telefonla arama (%19), kısa mesaj, mektup veya e-posta gönderme (%8) ya da sosyal medya aracılığıyla takip etme (%6) ile kadının çalıştığı ya da yaşadığı yere gelerek rahatsız etme (%6) biçimindedir.[9]

Şiddet Mağdurlarının Başvurabileceği Adli ve İdari Makamlar

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)

Şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik olarak, şiddete maruz kalan ya da şiddete maruz kalma riski bulunan kişilerin başvurabileceği, danışmanlık, rehberlik ve yönlendirme hizmetleriyle, ihtiyaç duydukları konularda güçlendirici ve destekleyici hizmetleri veren ve izleme çalışmalarını yedi gün yirmi dört saat esası ile yürüten merkezlerdir. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, Aralık 2016 tarihi itibariyle Türkiye genelinde; Adana, Adıyaman, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Bartın, Batman, Bingöl, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kars, Kayseri, Kilis, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muş, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yalova ve Zonguldak olmak üzere toplam 49 ilde hizmet vermektedir.[10]

ALO 183 Sosyal Destek Hattı

 “Alo 183 Sosyal Destek Hattı” şiddete uğrayan ya da uğrama riski taşıyan, destek ve yardıma ihtiyacı olan kadın ve çocuklar için psikolojik, hukuki ve ekonomik danışma hattı olarak çalışmaktadır. Şiddet mağduru kişilere hakları ile başvuru mekanizmaları hakkında bilgi vermektedir. Bu hat, 7 gün 24 saat hizmet vermektedir ve ücretsizdir.

Kadın Destek Uygulaması (KADES)

KADES, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri engellemek adına kullanıcılara sunulmuş resmi bir uygulamadır. Eşinden veya bir başkasından şiddet gören ya da şiddete maruz kalma ihtimali olan kadınlar, akıllı telefonları üzerinden yapacakları ihbarlarda hızlı bir şekilde Kadın Acil Destek İhbar Sistemi’ne ulaşabilirler.

Akıllı telefon kullanıcısı bir kadının, Google Play Store ve Apple Store uygulamasından indireceği “Kadın Destek Uygulamasını (KADES)”, T.C. Kimlik Numarasını girerek ve acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla yardım çağrısı yapabildiği bir uygulamadır. Bu uygulama ile olay yerine en yakın ekip veya devriyenin sevk edilerek olaya müdahale etmesi ve şiddeti önlemesi hedeflenmektedir.[11]

Kolluk Kuvvetleri

Şiddete maruz kalınması halinde veya böyle bir tehlikenin varlığı halinde en yakın polis ve jandarma merkezine başvuru yapılarak gerekli tedbirlerin alınması talep edilebilir ve şikâyetçi olabilirler.

Cumhuriyet Başsavcılığı

6284 sayılı Kanun kapsamında şiddete uğrayan kişiler, doğrudan Cumhuriyet Savcılığına başvurabilirler. Bu kapsamda savcılıklar bünyesinde “Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Büroları” kurulmuştur.

Aile Mahkemeleri

6284 Sayılı Kanun kapsamındaki başvuruları aile mahkemesi karara bağlamaktadır. Şiddet mağdurunun bulunduğu yerde aile mahkemesi olmaması halinde Asliye Hukuk Mahkemeleri, aile mahkemesi sıfatıyla görevli ve yetkilidir. Böyle bir durumda Asliye Hukuk Mahkemesine dilekçe verilerek başvuruda bulunulabilir.

6284 Sayılı Yasa Uyarınca Talep Edilebilecek Önleyici ve Koruyucu Tedbir Kararları

Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla mülki idare amiri (kaymakamlıklar ve valilikler) ve Aile Mahkemesi Hâkimi tarafından alınabilecek tedbirler aşağıda yer almaktadır. Şiddet mağduru kişiler ilgili makamlara başvurarak kendisi veya başkaları bakımından bu tedbirlerin alınmasını talep edebilirler.

Mülkî Amir Tarafından Verilebilecek Koruyucu Tedbir Kararları

  • Kadına ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.
  • Geçici maddi yardım yapılması.
  • Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.
  • Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin (kadın, çocuk, aile bireyleri, ısrarlı takip mağduru) talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.
  • Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kreş imkânının sağlanması.

Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde barınma yeri sağlanması ve geçici koruma altına alma tedbirleri, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir.

Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler söz konusu tedbirlerin alınması için Valiliklere ve Kaymakamlıklara başvurabilirler.

Aile Hâkimi Tarafından Verilebilecek Koruyucu Tedbir Kararları

  • İşyerinin değiştirilmesi.
  • Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
  • 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
  • Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi

Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler bir dilekçeyle Aile mahkemesine başvurarak koruyucu tedbirlerin alınmasını talep edebilirler. Bulunulan yerde aile mahkemesinin olmaması halinde başvuru Asliye Hukuk Mahkemesine yapılmalıdır.

Aile Hâkimi Tarafından Verilebilecek Önleyici Tedbir Kararları

Hâkim şiddet uygulayanlara Yönelik Şu Tedbirlere Hükmedebilir;

  • Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu tedbiri ilgili kolluk amiri de alabilir.
  • Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu tedbiri ilgili kolluk amiri de alabilir.
  • Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu tedbiri ilgili kolluk amiri de alabilir.
  • Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
  • Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu tedbiri ilgili kolluk amiri de alabilir.
  • Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
  • Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
  • Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
  • Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
  • Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
  • Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

Ayrıca aile mahkemesi hâkimi, Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

Son olarak, şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler bir dilekçeyle Aile mahkemesine başvurarak önleyici tedbirlerin alınmasını talep edebilirler. Bulunulan yerde aile mahkemesinin olmaması halinde başvuru Asliye Hukuk Mahkemesine yapılmalıdır.


[1] Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2016-2020), s.5, Bkz.: https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf  Erişim Tarihi 28.11.2024.

[2] Söz konusu veriler, 2013-2014 yıllarına ilişkin Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmasından alınmıştır. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), (2014), “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” http://kadininstatusu.aile.gov.tr/data/542950d5369dc32358ee2bba/Ana%20Rapor.pdf Erişim Tarihi 28.11.2024.

[3] Ayşe Ediz, Şenol Altan, ‘‘Türkiye’de Kadına Şiddet Üzerine Bir Alan Araştırması’’, s.401.

[4] Söz konusu veriler, 2013-2014 yıllarına ilişkin Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmasından alınmıştır. (Güncel veri bulunmamaktadır). Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), (2014), “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” http://kadininstatusu.aile.gov.tr/data/542950d5369dc32358ee2bba/Ana%20Rapor.pdf Erişim Tarihi 28.11.2024.

[5] Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2016-2020), s.5, Bkz.: https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf  Erişim Tarihi 28.11.2024.

[6] Söz konusu veriler, 2013-2014 yıllarına ilişkin Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmasından alınmıştır. (Güncel veri bulunmamaktadır). Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), (2014), “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” http://kadininstatusu.aile.gov.tr/data/542950d5369dc32358ee2bba/Ana%20Rapor.pdf Erişim Tarihi 28.11.2024.

[7] Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2016-2020), s.5, Bkz.: https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf   Erişim Tarihi 28.11.2024.

[8] Söz konusu veriler, 2013-2014 yıllarına ilişkin Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmasından alınmıştır. (Güncel veri bulunmamaktadır). Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), (2014), “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” http://kadininstatusu.aile.gov.tr/data/542950d5369dc32358ee2bba/Ana%20Rapor.pdf Erişim Tarihi 28.11.2024.

[9] Söz konusu veriler, 2013-2014 yıllarına ilişkin Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmasından alınmıştır. (Güncel veri bulunmamaktadır). Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM), (2014), “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” http://kadininstatusu.aile.gov.tr/data/542950d5369dc32358ee2bba/Ana%20Rapor.pdf  Erişim Tarihi 28.11.2024.

[10] Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı (2016-2020), s.23, Bkz.: https://www.aile.gov.tr/uploads/ksgm/uploads/pages/dagitimda-olan-yayinlar/kadina-yonelik-siddetle-mucadele-ulusal-eylem-plani-2016-2020-icin-tiklayiniz.pdf    Erişim Tarihi 28.11.2024.

[11] Daha fazla bilgi ve uygulamayı indirmek için Bkz.: https://www.icisleri.gov.tr/kadin-destek-uygulamasi-kades