Sigorta sözleşmelerinde sigortacının en temel yükümlülüğü rizikoyu üstlenmektir. Riziko gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen durumlar olarak tanımlanmaktadır. Rizikoyu üstlenen sigortacının sorumluluğu, sözleşmede aksine bir hüküm olmamak kaydıyla primin veya ilk taksitin ödenmesiyle başlamaktadır. Ancak bazı durumlarda sigorta sözleşmesinin akdedilmesinden önceki tarihte gerçekleşen rizikoların da sigorta kapsamında korunması mümkündür.

Türk Ticaret Kanunu’nun Geçmişe Etkili Sigorta başlığını taşıyan 1548. Maddesi uyarınca; Sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır.

Hükümden de anlaşılacağı üzere, sözleşmenin tarafları sigortacının sorumluluğunun başlangıç tarihini primin veya ilk taksitin ödenmesinden önceki bir tarih veya sözleşmenin akdedilmesinden önceki bir tarih olarak belirleyebilir. Sigorta sözleşmesinin akdedildiği tarihten önceki bir tarihte sigortacının sorumluluğunun başladığının taraflarca kararlaştırılması halinde geçmişe etkili sigorta söz konusu olmaktadır. Yani, geçmişe etkili sigorta, sigorta sözleşmesinin maddi başlangıç zamanının, şekli başlangıç zamanından önceki bir tarihten itibaren başlayacak şekilde akdedilmesidir. Geçmişe etkili sigorta, sigorta korumasının geçmişe etkili olmasına yönelik sigortacı ile sigorta ettiren tarafından sözleşilmesi anında kurulur ve böylece taraflar bu sözleşmeyle sağlanacak sigorta korumasının sözleşmenin kurulmasından önceki bir tarihe teşmil edilmesini, yani geçmişe yönelik etki doğurmasını mümkün kılmaktadırlar.[1]

Geçmişe etkili sigorta Türk Ticaret Kanunu’nda, Zarar Sigortalarına ilişkin bölümde ve Mal Sigortaları başlığı altında düzenlenmekle beraber Türk Ticaret Kanunu madde 1458’deki atıf dolayısıyla sorumluluk sigortaları bakımından da geçmişe etkili sigorta sözleşmesi akdetmek mümkündür. Fakat can sigortaları bakımından durum farklılık arz etmektedir. Can sigortalarına ilişkin hükümlerde geçmişe etkili sigortaya ilişkin bir düzenleme olmadığı gibi madde 1458’e de herhangi bir atıf yoktur. Dolayısıyla can sigortaları bakımından geçmişe etkili sigorta akdedilmesi mümkün değildir.

Geçmişe etkili sigorta sözleşmesinin koşullarına bakmak gerekirse, öncelikle üzerinde durulması gereken husus sigortacı ile sigorta ettiren arasında geçmişe etkili sigorta akdetmeye ilişkin bir anlaşma olmasıdır. Diğer bir ifadeyle sigortacı ve sigorta ettiren sigortacının sorumluluğunun sigorta sözleşmesinin akdedildiği tarihten önceki bir tarihte başlayacağı hususunda anlaşmış olmalıdır.

İkinci husus rizikonun bilinirliğine ilişkindir. Kanunun açık hükmü uyarınca geçmişe etkili sigorta sözleşmesi ancak rizikonun gerçekleştiğinin bilinmediği durumlarda akdedilebilir. Diğer bir ifadeyle, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Belirtmek gerekir ki böyle bir durumda sigorta ettirenin veya sigortacının rızalarının bir önemi yoktur. Rizikonun bilinmesi durumunda sözleşme herhalde geçersiz olacaktır. Ancak rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip de sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmaz ve fakat ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır.

Geçmişe etkili sigorta sözleşmesi geçerli bir şekilde akdedilmişse, geçmişte rizikonun gerçekleştiği sigorta ettiren tarafından öğrenildiğinde bu hususu gecikmeksizin sigortacıya bildirilecektir. Sigortacının tazminat ödeme borcu, rizikonun gerçekleşmesini takiben ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve herhâlde TK m. 1446 gereği yapılacak ihbardan kırk beş gün sonra muaccel olur. Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer. Ayrıca sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.[2]

Son olarak geçmişe etkili sigorta konusunun farklı sigorta türleri bakımından değerlendirmesini yapmak gerekir.

Zorunlu trafik sigortası, zorunlu bir sigorta olduğundan rizikonun gerçekleşmesinden önce sigorta sözleşmesinin akdedilmesi gerekir. Yapılması zorunlu bir sigorta türü olduğundan zorunlu trafik sigortasının geçmişe etkili akdedilmesi mümkün değildir. Zira sigorta ettirenler ekseriyetle araç sahibi olduğundan rizikonun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilebilecek durumdadır. Ancak tüzelkişiler bakımından durum farklılık arz edebilir. Tüzelkişilerin malvarlığındaki motorlu taşıtlar yetkili organları tarafından sigorta ettirilir. Yetkili organların rizikonun gerçekleştiğini bilmemeleri halinde geçmişe etkili akdettikleri sözleşmenin geçerli kabul edilmesi gerekir. Zorunlu trafik sigortasına ilişkin açıklamalar Kasko Sigortaları bakımından da geçerlidir. Diğer bir ifadeyle Kasko sigortalarında da geçmişe etkili sigorta mümkün değildir.

Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, sorumluluk sigortalarında geçmişe etkili sigorta akdetmek mümkündür. Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları madde A.1/b gereği, sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı ileri sürülebilecek taleplere karşı, sözleşmede belirtilen miktara kadar isteme ilişkin makul giderleri de içerecek şekilde teminat verilir. Dolayısıyla sözleşme yapılmadan önce gerçekleşmiş rizikoların sözleşme süresi içinde talep edilmesi durumu mesleki sorumluluk sigortası sözleşmesinin taraflarınca kararlaştırılabilecektir.[3]

Sonuç olarak, hukukumuzda geçmişe etkili sigorta sözleşmesi akdedilmesi mümkündür. Ancak bunun için sigorta ettiren ile sigortacının bu hususta anlaşmış olmaları gerekir. Ayrıca rizikonun gerçekleştiği biliniyorsa bu durumda sözleşmenin taraflarının rızasının bir önemi olmaksızın sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda ise sigortacı sözleşme ile bağlı değildir ancak ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır. Konuya ilişkin olarak 11. Hukuk Dairesi 2020/1388 Esas ve 2021/4935 Karar Sayılı Kararı Şöyledir;

Dava, geçmişe etkili sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.

Bütün sigorta sözleşmelerinde temel unsur rizikodur. Sigorta Hukuku anlamında riziko, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği önceden bilinmeyen (mal sigortası) veya gerçekleşeceği kesin olsa dahi ne zaman meydana geleceği bilinmeyen (can sigortası) bir olaydır (Ünal Samim Sigorta Hukuku Cilt 1.S.14). Geçmişe etkili sigorta, tüm mal sigortası türlerinde kararlaştırılabilir (nakliyat ve sorumluluk sigortaları vs.).

Sigorta sözleşmesi uyarınca güvence sağlanacak riziko gerçekleşmiş veya gerçekleşme ihtimali ortadan kalkmış ise, sigortacı (riziko taşıma borcu) bakımından sözleşmenin konusu imkânsız hale gelmiş olacağından, genel yaptırıma göre sözleşmenin kesin olarak hükümsüz sayılması gerekir. Geçmişe etkili sigorta sözleşmesi ise kurulduğu tarihten önce gerçekleşmiş veya sona ermiş rizikolara karşı güvence sağlayacak şekilde yapılmasına izin verilmektedir; yeter ki taraflar bu hususu bilmesin.

Geçmişe etkili sigortada hukuksal sonuçlar açıkça “bilinme” olgusuna bağlanmıştır. Dolayısıyla taraflardan birinin” bilinmesinin gerekmesi “veya” bilebilecek durumda olması ” ihtimalleri bu madde bağlamında herhangi bir sonuç doğurmaz. Şu kadar ki, söz konusu taraf, bilgiyi edinmekten kötü niyetle kaçınmışsa, “bildiği” kabul edilerek yaptırımlar işletilecektir. Aynı şekilde halin şartlarına göre “bilmeme” mümkün değilse, ilgili tarafın bildiği kabul edilecektir. Sigorta sözleşmesi kurulurken tarafların rizikoya ilişkin bilgilerine bağlanan yaptırımlar, kamu düzenini ilgilendirmektedir; bu sebeple geçmişe etkili sigortanın varlığı halinde mahkemece TTK. m. 1458 hükümlerini görevinden ötürü (re ‘sen) dikkate alır. Maddede gözetilen “bilginin” varlığı halinde artık taraf iradelerinin bir önemi kalmaz; sözleşme geçersizdir. Karşı tarafın “rizikonun doğduğunu veya ortadan kalktığını, bildiğini ileri süren taraf, bu iddiasını ispat külfeti altındadır. Bu iddia tanık beyanı dahil olmak üzere, her türlü delille ispat edilebilir.

Geçmişe etkili sigortada, rizikonun gerçekleştiğini veya ortadan kalktığını bildirmeyen sigorta ettirene, beyan yükümlülüğünün ihlaline ilişkin kurallar değil, özel hüküm olarak sözleşmenin geçersizliği yaptırımı uygulanmalıdır.

KAYNAKÇA

Çapa, M. S. (2014). Geçmişe etkili sigorta. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 18(3), 341-362.

11. Hukuk Dairesi 2020/1388 Esas ve 2021/4935 Karar Sayılı Kararı

Türk Ticaret Kanunu ve İlgili Mevzuat


[1] Çapa, M. S. (2014). Geçmişe etkili sigorta. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 18(3), 341-362.

[2] Çapa, M. S. (2014). Geçmişe etkili sigorta. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 18(3), 341-362.

[3] Çapa, M. S. (2014). Geçmişe etkili sigorta. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 18(3), 341-362.