
Deepfake, sahte medya içeriklerinin derin öğrenme teknolojisi kullanılarak üretilmesi şeklinde tanımlanabilir. Örneğin, orijinal bir medya içeriğinde (fotoğraf ve video gibi) yer alan kişilerin yüzünün tamamen başka kişinin yüzüyle değiştirilmesi (A kişisinin yüzü yerine B kişinin yüzünün vücuda uyumlu hale getirilmesi), orijinal içerikteki kişinin yüz ifadesinin değiştirilmesi (A’nın yüz ifadesi gülümseme iken, kızgın yüz ifadesine çevrilmesi) veya gerçekte hiç var olmayan bir insanın varmış gibi baştan oluşturulması (farazi bir C kişisinin oluşturulması) şeklinde görüntü üzerinde gerçekleştirilen gerçekçi değişiklikler deepfake’tir. Belirtmek gerekir ki, bu değişiklikler, sadece yüz ile ilgili olmak zorunda değildir. Bir kişiyle ilişkilendirilebilecek şekilde kişinin tüm vücuduna ve vücudunun bölümlerine yönelik değişiklikler de deepfake olarak kabul edilmektedir. Ayrıca ses değişiklikleri yapılan haller örneğin, hiç söylenmemiş sözlerin, o kişi söylüyormuş gibi gerçekçi biçimde değiştirildiği hallerde de deepfake’ten söz etmek mümkündür.
Deepfake, kullanım amacına göre faydalı olabildiği gibi, sahte içeriği sebebiyle hukuki değerleri ihlal etme riskini de barındırmaktadır. Bu çerçevede, deepfake içeriklerin üretilmesi için geliştirilen programların üretilmesinden başlayarak deepfake içeriklerin kullanılmasına kadar çeşitli aşamalarda farklı ceza hukuku sorumluluklarının ortaya çıkması mümkündür. Bu nedenle, deepfake içeriklerinin üretilmesi ve kullanılması halinde en çok gündeme gelebilecek olan suç tiplerine aşağıda yer verilecektir.
- Yasak Cihaz ve Programlar
Bir bilgisayar programının bilişim suçlarının veya bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenebilen diğer suçların işlenmesi amacıyla oluşturulması, imal, ithal, sevk, nakil ve kabul edilmesi veya depolanması, satılması, satışa arz edilmesi, satın alınması, başkalarına verilmesi veya bulundurulması TCK m. 245/A’da yer alan yasak cihaz ve programlar başlıklı suçun oluşmasına sebebiyet vermektedir. Örneğin, “DeepNude” adlı program, giyinik insanların fotoğraflardaki görüntüsünün yapay zekâ kullanılarak çıplak hale getirilmesini sağlamaktadır. Ancak yasak cihaz ve programlara ilişkin TCK m. 245/A’da yer alan suçun oluşabilmesi için, bilişim suçlarının veya bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenebilen diğer suçların işlenmesi için imal, ithal, sevk, nakil ve kabul edilmesi veya depolanması, satılması, satışa arz edilmesi, satın alınması, başkalarına verilmesi veya bulundurulması gerekir. Örneğin, dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi nitelikli hali (TCK m. 158/1-f) “bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenebilen diğer suçlar”dan biri olduğundan, dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi için deepfake içerik üreten bir program bulunduruyor olmak, TCK m. 245/A’da yer alan yasak program bulundurma suçunu oluşturur. Daha açık bir ifade ile, amaç unsuruna yer verilmesi sebebiyle, deepfake içeriğinin oluşturulması için üretilmiş her programın salt deepfake içerik üretiyor olması nedeniyle bu suçun oluştuğunu söylemek mümkün değildir.
- İftira, Suç Uydurma ve Şantaj
İşlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmek, iftira suçunu oluşturur (TCK m. 267/1). Deepfake bağlamında iftira suçunun işlenmesi, TCK’nın 267/2. maddesi bakımından söz konusu olmaktadır. Yani deepfake içeriklerin üretilmesi ve kullanılmasıyla, fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunmak söz konusu olabilmektedir (TCK m. 267/2). Örneğin, kamera kayıtlarında kasten öldürme suçunu işleyen A’nın yüzünün, B ile değiştirilerek videonun manipüle edilebilmesi mümkündür.
Keza suç uydurma suçu kapsamında; esasen işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurmak deepfake ile mümkündür (TCK m. 271/1). Örneğin, kamera kaydında hekim A’nın bir hastayı tedavi ederken ki görüntüleri yer almasına karşın, gerçekleştirdiği fiilin kasten öldürme suçunu oluşturacak biçimde videoda manipüle edilmesi söz konusu olabilir.
TCK m. 107/2’de yer alan şantaj suçunda, kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması cezalandırılmaktadır. Örneğin, Bir deepfake içeriğinde kişinin görüntülerinin kullanılacağı ve bu suretle kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki gerçekliğine inanılabilir hususların isnat edileceği tehdidinde bulunulması bu suça vücut verecektir.
- Müstehcenlik
Deepfake teknolojisiyle, aslında müstehcen nitelikteki bir medya içeriğinde bulunmayan kişilerden elde edilen fotoğraf ve videolar kullanılarak müstehcen medya içeriklerinde bu kişiler yer almışlar gibi gösterilebilmektedir. Örneğin, Harry Potter filmlerinde ünlenen oyuncu Emma Watson’ın cinsel nitelikte olmayan görüntülerinden veriler toplandığı, halihazırda cinsel nitelikte videolardaki kişilerin kafası yerine oyuncunun kafası yerleştirilerek sahte içerikli videolar hazırlandığı görülmektedir.
Oluşturulan cinsel nitelikteki deepfake medyanın içeriğinin yayımlanması müstehcenlik (TCK m. 226) suçuna vücut verecektir. Deepfake’in en sık kullanım alanının cinsel nitelikteki medya içeriklerinin oluşturulması olduğu görülmektedir. Nitekim Deeptrace adındaki bir girişimin, 2019 Temmuz’da yayımladığı rapora göre, internette 2019 Ocak-Temmuz döneminde, 14678 adet deepfake içerik bulunmuş ve bunların %96’sını cinsel nitelikteki (pornografik) medya oluşturmuştur. Belirtmek gerekir ki, ticari amaçlarla yetişkinlere yönelik olarak oluşturulan bir müstehcen içerikteki kişinin bedeni ile gerçekte o fotoğraf veya videoda bulunmayan bir kişinin yüzünün deepfake teknolojisiyle birleştirilmesi halinde müstehcenlik suçu oluşmayacaktır.
- Fikir ve Sanat Eserleriyle İlgili Manevi, Mali veya Bağlantılı Hakların İhlali Suretiyle İşlenen Suçlar
Fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakların ihlali suretiyle işlenen suçlar, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 71. maddesinde düzenlenmektedir. Söz gelimi, sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerinden (FSEK m. 1/B-a) bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın değiştirmek bu suçu oluşturmaktadır (FSEK m. 71/1-1). Örneğin, bir sinema filmindeki sahnenin deepfake teknolojisiyle değiştirilmesi mümkündür. Bu değişikliğin hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın yapılması halinde bu suç oluşacaktır.
- Dolandırıcılık
Deepfake’ten kaynaklanan dolandırıcılık suçları bakımından, dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi nitelikli hali (TCK m. 158/1-f) irdelenmelidir. Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi için, bilişim sisteminin, aldatıcılığın bir unsuru olması ve aldatıcılığı kuvvetlendirici bir araç olarak kullanılması, böylece muhatabın daha kolay aldatılabilmesi gerekir. Bu bağlamda, deepfake içeriklerin, yani deepfake teknolojisinin kullanılmasıyla ortaya çıkarılan ses, görüntü ve videoların kendisinin bir bilişim sistemi olmadığını belirtmeliyiz. Eğer deepfake içeriklerinin üretilmesi amacıyla kullanılan bilişim sistemi, dolandırıcılık suçunun işlenmesinde araç olarak kullanılıyorsa, bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlendiği kabul edilmelidir (TCK m. 158/1-f).
[1] Bu makale; Babayiğit, B. (2021). DEEPFAKE’İN CEZA HUKUKU BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE DE LEGE FERENDA ÖNERİLER. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 25(4), 655-703. https://doi.org/10.34246/ahbvuhfd.1018877 bilgilerini haiz makaleden yararlanmak suretiyle hazırlanmıştır.